| 0 yorum ]

Site sahiplerinin uzun süredir beklediği Google Pagerank güncellemeleri dün gece 03.00 sularında başladı.Yaklaşık 1-2 gün daha devam edecek.Pagerank sorgulama sitelerinin kimisi doğru kimisi yanlış değer gösteriyor.

Peki Ben Doğru Pagerank Değerimi Nereden Öğreneceğim ?

Toolbarı olmayan arkadaşlar için gerçek pagerank değerinizi görebileceğiniz bir site buldum.Siteye ulaşmak için Tıklayınız

Pagerank Kısaca Nedir ?

Pagerank Google tarafından sitenize verilen değerdir. 0 ile 10 arasında bir değer verir google sitenize.Şunuda belirtelim sitenizin Pagerank 0 olması , Google'ın sitenize değer vermediği anlamına gelmez.


Devamını okuyun...>>
| 0 yorum ]

İş Bankası 13 Ekim 2008'de yapılacak olan sınavla(iş bankası uzman yardımcılığı),İş Bankası Genel Müdürlük Birimlerinde çalışacak yeni uzman yardımcıları alacak.Bu seneki 3. uzman yardımcısı alım sınavı için başvuru koşullarını,sınav kapsamını,mezuniyet bilgilerini,sınav yeri ve zamanı ile ilgili detaylı bilgileri ve sınav ilanını görmek için burayı tıklayınız.
Başvuru süresi 6 Ekim 2008 saat 9:00 da sona erecek.Dikkat edilecek diğer bir noktada eğer İngilizce belgeniz TOEFL sınavının CBT ve PBT versiyonları ise kabul edilmeyecektir.TOEIC sertifikası olanlar ise sadece bu sınava özel olarak kabul edilecek ancak sınavı kazanmaları halinde en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar TOEFL IBT veya IELTS sertifikalarından yeterli puanları almış olarak bunları ibraz etmeleri gerekmektedir aksi takdirde sınav kazanılmış olsa bile işe başlatılmayacaklardır.En yakın TOEFL IBT sınavı zamanı,yeri,ödeme koşulları,başvuru şekilleri ve sınavla ilgili detayları görmek için Burayı tıklayınız.
Herkese kolay gelsin.


Devamını okuyun...>>
| 0 yorum ]

16 Kasım 2008,Pazar günü 09:30 da yapılacak olan Akademik Lisansüstü Eğitim Sınavı'nın başvuru tarihleri ÖSYM'nin sitesinde ilan edildi.Başvurular 22 Eylül 2008 Pazartesi başlayacak,15 Ekim 2008 Çarşamba günü sona erecek.Adayların başvuru için yapması gerekenler www.osym.gov.tr adresinde mevcut.
Sınav ücreti olan 40 YTL klavuzdaki bankalardan birine yatırılıyor.Ayrıca bir de randevu gününüzde başvuru merkezine 3 YTL ödemeniz gerekmekte.
Sadece basit düzeyde Türkçe ve Matematik sorularından oluştuğu için ilgili alanda yüksek lisans için istenen 55 barajı ve doktora için istenen 70 barajı rahatlıkla yakalanabilir.Tek sıkıntı 4 yıllık üniversite arasından sonra test tekniğini unutmuş olmak ve zamanı kullanmaktaki problem.
Antrenman amacıyla geçmiş yılların ALES sorularını www.osym.gov.tr adresinden ulaşarak çözebilirsiniz.2 yıl geçerliliği olan bir sınav olduğu için üniversiteden mezun olmayı beklemenize gerek yok.
Başvurularla ilgili bütün bilgiler,Başvuru merkezleri ve Aday Bilgi Formu için Bura ziyaret ediniz.
Herkese kolay gelsin.


Devamını okuyun...>>
| 0 yorum ]


Türk sineması geçtiğimiz 3 yılda arka arkaya çekilen ve beğeni toplayan filmlerle hareketlendi.Özellikle komedi türünde başarılı yapımlar ortaya çıktı ki;gerçekten Türk insanının mizah anlayışını iyi yakalayıp filmlerine başarılı bir şekilde yansıtanlar gişede de emeklerinin karşılığını aldılar.Aynı yöne doğru giden,aynı konuları inceleyen Hollywood filmlerinden bıkan izleyiciye iyi bir alternatif oldu Türk filmleri.Maddi imkansızlıklardan ve taklit konulardan dolayı yüzüne bakılmayan Türk sineması artık atağa kalktı.
Bu sene de yeni filmler gösterime giriyor.Bunlardan bir tanesi de adı her yerde "Süper Ajan K9","Gizli Ajan K9" gibi farklı adlarla yazılan Bülent İşbilen'in yönettiği,başrollerinde Cengiz Küçükayvaz,Haldun Boysan,Melih Ekener,Erdal Tosun ve Didem Erol'un olduğu,26 Eylül 2008 de gösterime girecek olan "Süper Ajan K9" filmi.Tarzı itibariyle hemen akıllara "Naked Gun" filmi gelebilir.Çünkü bu filmde de Matrix gibi filmlerle dalga geçiliyor.Konusu da çok yabancı sayılmaz.Amerika'da bulunan bir virüs ele geçiriliyor ve bu virüsün yayılması için,Türkiye'de yapılacak olan NATO zirvesinden 1 gün önce su şişelerinin içine enjekte ediliyor ve suları içenler türlü türlü yaratıklara dönüşüyorlar.
Artık filmler,diziler senaryo sıkıntısı çekiyorlar tüm dünyada.Belki de işlenecek konular azalmıştır.O yüzden sadece Türk yapımı filmler değil,Amerikan filmleri de genelde birbirlerine benziyorlar.Ama yine de iyi başrol oyuncularının hatrına,Türk yapımlarını desteklemek adına bu kadar umutsuz yaklaşılmamalı."Türk filmi işte ne beklenir ki","Ay Türk filmlerine hayatta gitmem","Herzamanki gibi çakma bir Türk filmi" diyenler bu filmi de elbette acımasızca kötüleyeceklerdir.Film iyi midir kötü müdür vizyona girince göreceğiz ama "Just Married" gibi filmleri beğenip de bütün Türk filmlerini kötüleyenlerin,bu filmi kötülemek için en azından vizyona girmesini beklemelerini umuyoruz...



Devamını okuyun...>>
| 0 yorum ]


Birçoğumuz Cenevre'deki CERN labaratuvarının adını ilk kez "Melekler ve Şeytanlar" kitabında gördük.Bilimkurgu filmlerinin senaryosunu andıran,evrenin sırlarını çözmeyi sağlayacak,Vatikan'ın birçok bilimadamını ortadan kaldırmasına neden olan bir deney anlatılıyordu kitapta.Hatta kasım ayında Isparta'da düşen Atlasjet uçağında CERN'in Atlas Deneyi'nde görevli olan Prof. Dr. Engin Arık ve Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ'ın bulunması akıllara acaba bu sıradan bir uçak kazası değil mi? gibi soruları getirmişti.
Evrenin başlangıcındaki Büyük Patlama'dan sonra ortaya çıkan enerjiyi yeniden oluşturarak maddenin kütle kazandığı ana gidilmeye çalışılacak.
Yani Büyük Patlama koşullarını yeniden oluşturmak amacıyla;yerin 100 metre altında,27 km uzunluğunda tünel inşa edilip devasa boyutlarda bir mıknatıs yerleştirilip, tünelin sıcaklığı -271 dereceye düşürülmüş.Yaklaşık 9 milyar dolarlık bir harcama..Değer mi?Fazalasıyla...Saniyede 800 milyon parçacığın çarpışmasını sağlayacak olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı 10 Eylül Çarşamba günü çalıştırılarak ilk proton demetinin 27 kilometre uzunluğundaki ana halkada dönmesi izlenecek. Hatta 2009 un sonlarında küçük karadeliklerin gözlenmesi planlanıyor.Şaka gibi...
Ama insanoğlunun aklı bu kadar şeye nasıl yetiyor diye düşünmemek lazım,belki de insan yaşadığı evrenin sırlarını çözmek için vardır,zaten aklın yapabildikleri de sanıldığı gibi çarpma bölmeden ibaret değil.
Bu kadar önemli bir deney eğer kara deliklerin dolayısıyla evrenin sırrını çözmeyi sağlayacaksa,bunun adı Tanrı'nın işine karışmak olur diyen Vatikan'a mı inanmak lazım yoksa Tanrı'nın insana bahşettiği aklı kullanarak bilmin en üst noktasına erişebilmenin onurunu mu yaşamak lazım; o herkesin kendi takdiri.Artık felaket senaryoları gerçek olur da kara delik dünyayı yutar mı yoksa başka evrenler keşfedilir de boyutlar arasında gidip gelinir mi bilinmez.Ne diyelim hayırlısı neyse o olsun:)


Devamını okuyun...>>
| 1 yorum ]


Kabiliyet Blog'dan kabiliyetli hanımlara püf noktalar serisi...Bizi bekleyin :)
En sevdiğim tencerenin dibi yandı,çamaşır sularıyla ovdum hala kapkara,nolur onu kurtarın! diyenler varsa,tencere yanığına:) iyi gelecek kolay bir tedavi var.Hem de kimyasal kullanmanıza gerek kalmadan:Yanmış çelik tencereyi temizlemek için 1 tatlı kaşığı karbonat ile 1 fincan sirkeyi tencerede kaynatın.Hem çıkmaz gibi görünen kara lekelerden kurtulacaksınız,hem de yeni gibi tertemiz olmuş en sevdiğiniz tencereniz mutfağınıza geri dönmüş olacak.


Devamını okuyun...>>
| 0 yorum ]



İzmir'de,bütün semtlere yakın olması açısından en çok tercih edilen alışveriş merkezi Agora'dır herhalde.Sineması,mağazaları,cafe ve restoranlarıyla çok kâr getiriyor ki,tam yanına aynı büyüklükte ikincisi yapıldı.10 Eylül 2008'de kapılarını açacak ''Yeni Agora''.Değişiklik isteyenlere,haftasonu nereye gitsem diye düşünenlere,birçok yeni markayla buluşmak isteyen bayanlara iyi bir haber tabii...
Yatırımın her türlüsü yararlı ama keşke alışveriş merkezlerini büyütmek için yapılan yatırımlar eğitim,sağlık alanlarına da yapılsa...


Devamını okuyun...>>
| 6 yorum ]



En kutsal meslektir öğretmenlik.Diğer devlet memurlukları gibi değildir.En çok saygı,minnet,sevgi ve vefa onlaradır.Üzerimizde anne-babamızdan sonra en çok onların emeği vardır.Bakanlık da bunu bildiğinden midir bilinmez,öğretmenlere 2008-2009 eğitim-öğretim yılı için eylül ayı maaşlarıyla birlikte verilecek olan "Eğitime Hazırlık Ödenekleri"ni 25 YTL artırarak 475 YTL ye yükselttiklerini açıkladı.
Hem maddi hem manevi açıdan diğerlerine göre daha çok yıpranan bu insanlara,hakettiklerinden daha az verilen maaşlarını unutturmak amacıyla aradabir yapılan bu ekstra ödemelere,elektriğe yapılan zamla boy ölçüşemeyecek kadar yapılan artışlar "birilerinin" gurur kaynağı,yatırımı oluyor:"Eğitim ödeneğine 25 YTL zam yaptık!!".Ee bu durumda öğretmenlerimize de bu 25 YTLleleri bozdurup bozdurup harcamak kalıyor...


Devamını okuyun...>>
| 0 yorum ]


SBS,OKS,ÖSS gibi yarışlardan kurtulup kapağı üniversiteye atanlar maratonun bittiğini sanmasınlar.Şu an moladalar,esas depar atmaları gereken son metrelere yeni giriyorlar.
Eskiden;yani anne babalarımızın zamanında üniversite okumak bir ayrıcalıkmış,şirketler üniversitelere gidip mezun olacak öğrenciler arasından kendilerine eleman toplarlarmış.Ama şimdi iş başvurusunda bulunacak bir üniversite mezunu şirketin kapısından içeri girmek için bile randevu almak zorunda.İnsan kaynaklarını aradığınızda,muhtemelen iç hatlardaki sohbetler yüzünden meşgul çalan telefon,şans yüzünüze güler de açılırsa "Başvurularımızı internet üzerinden alıyoruz" diyen bi bayanın sesiyle tekrar yüzünüze kapanır.İnternetten başvurursunuz ama çoğu zaman bu bi işe yaramaz çünkü işe alınacaklar zaten bellidir!Bütün şirketlerin hakkını yemeyelim.Torpilli ama boş elemanları alarak kalitesini düşürmek istemeyen şirketler de var.Ama onlar için de iyi olmanız yetmiyor.California Üniversitesi'nde master yapmış,anadili gibi İngilizce konuşan,bilgisayarın imini cimini bilen insanlar doğal olarak önünüze geçiyor.
Bari şansımı banka sınavlarında,müfettişlik sınavlarında deneyeyim diyenler de hayal kırıklığına uğruyorlar çoğunlukla.Kendinizi geliştirmiş,sınavlardan yüksek puan almış olsanız bile bir şekilde mülakatta eleniyorsunuz.Sınavdaki zor soruları yapmış insanların mülakatta bilgisizlikten elenmedikleri malum.Bölge müdürünün yeğeni,bakanın tanıdığının tanıdığı,zengin iş adamının oğlu derken "tüh Allah kahretsin sınava girmek için yatırdığım paralara yazık be" dedirten sonuçlar ortaya çıkıyor.İddia ediyorum hakkıyla bi yerlere gelenlerin dışında,"birilerinin bişeyleri" olarak hak etmedikleri yerlere getirilip hak edenlerin hakkını yiyenler,makam mevkiilerinin hakkını kesinlikle veremiyorlar.Zaten kara kaşları kara gözleri için kendilerinin elinden tutulduğunu sanmasınlar.Bürokratik işlerini kolay yoldan halletmek isteyenler iyi yerlerde kuklaları olsun isterler tabii:) Eğer durum böyle olmasaydı,okulu teftişe gelip de çatıdaki kiremit yığınlarının çocukların üzerine düşme ihtimaline sesini çıkarmayan müfettişler de olmazdı!!


Devamını okuyun...>>